Erik Ağacı


Sen, "yokken" daha güzelsin bende.
Çünkü bakışım güzel benim o sahneye.
Yanında yetim kalır tüm duyargalarım;
Gözlerimin nefesi kesilir,
Dudaklarımın dokusu değişir,
Kulaklarım lezzetinin güzelliğini fısıldar,
Tenim, parfümünü emip derimin altına sarar.

Sen, "varken"; tüm bedeninle benimken,
Parçalanmış safsatalar sarıverir beni.
Uzağında tutuşur alevlerim;
Kollarım kendileriyle kavuşur,
Gözlerim kaçacak başka bir bedenle savuşur,
Dudaklarım gülümser, gülümsedikçe beynim kaçışır,
Ağzımdan çıkan kelimeler, ok gibi, sivrilir.

Sonra bir gün, "Gidiyorum ben" dersin.
Beynimden önce bedenim algılar bulamadıklarını.
Çünkü bedenim, varlığınla karışmıştır çoktan.
Bedenim, tüm vazifelerinin gidişatını kafasına göre değiştirdiğinden,
Seni duyumsayabilmek için çektiği çileden,
Ve bunu beyne asla aktaramadığı için kalpten,
Sunturlu küfürler ederek uzaklaşır.

Benimle kalan, ben bile değilmişim demek ki.
Kısıtlanmış ruhum, kendini benden koparalı çok olmuş.
Yalnızlık safsatası, doğruluğunu tokat gibi çarparken yüzüme
Ben çırpınırım bu zamana kadar kurduğum düzeni bozan kendime.
Kanatırım yaralarımı, bilerek kopartırım kabuklarını;
İsteğim; içime yapışmış pıhtıları akıtmaları.

Daha çıkmak isteyen binlerce cümleye rağmen,
Susmak istiyor yine ellerim.
Bedenimin alevi şakaklarımdan fışkırıyor
Ve seni özlüyor kirpiklerim.
Bendeki Sen, öylesine güzel ki;
Belki de bu yüzden dokunmaya kıyamıyor ellerim gerçek Sen'e.
Bu yüzden gözlerim gözlerine mıhlandığı halde susuyor;
Ve dudaklarım aralanıp söyleyemiyor,
Bana rağmen bedenimin seni nasıl sevdiğini.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Chares Dickens - Büyük Umutlar" Kitap Eleştirisi (Kitabı okumuş olanlar için)

"Gustave Flaubert - Madam Bovary" Kitap Eleştirisi (Kitabı okumuş olanlar için)

Günce - 15 Mart, 22